ANTİK KENTLER,  Aydın,  TÜRKİYE

Aydın Antik Kentleri

Türkiye, antik kentler açısından öyle zengin bir ülke ki, hangi bölgesine giderseniz gidin toprak altından tarih cevheri fışkırıyor. Bunun son örneği olan Göbeklitepe tarihi değiştiren bir keşif oldu. Yine Mardin’deki Dara Antik Kenti, bizi çok şaşırtan ve gelecekte çok ünlü olmasını beklediğimiz noktalardan.

Ege ve Akdeniz Bölgeleri ise antik kentler açısından en zengin bölgelerimiz. Likya, İyonya, Pamfilya gibi kent devletleri döneminden başlayıp Roma İmparatorluğu döneminde iyice büyüyen bu şehirlerin her biri apayrı hikayeler anlatıyor.

Bu bölgelerde zaten yıllardır bilinen, tanınan antik kentlerin yanı sıra yeni yeni keşfedilen ve kazıları devam eden çok önemli antik şehirler de var.

Biz bu yazıda Aydın’a gidiyoruz ve bu şehirdeki beş önemli antik kente ve ören yerine bir göz atıyoruz.

Afrodisias (Aphrodisias) Antik Kenti

Aydın’ın Karacasu ilçesinde bulunan Afrodisias (Aphrodisias) Antik Kenti, Aydın kent merkezinden 100km, Denizli merkezden ise yaklaşık 60 km uzaklıkta bulunuyor. Afrodisias Antik Kenti hem bölgenin hem de Türkiye’nin en büyük ve en önemli arkeolojik buluntu alanlarından biri. İçinde müzesi de olan antik kentte binalar, heykeller ve kabartmalar gayet iyi korunmuş durumda. Afrodisias Antik Kenti aynı zamanda UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde bulunuyor.

Yönlendirmelerin ve yürüyüş yollarının gayet iyi olduğu antik kent, çok rahat dolaşılabiliyor. Biz antik kenti gezmeye yaklaşık 1,5 saat, müzesine de yarım saat olmak üzere toplamda 2 saat ayırdık. Ören yerinde tiyatro, stadyum, Sebasteion, Hadrian Hamamı, Afrodit Tapınağı, tören kapısı, meclis binası, heykeltıraş atölyesi, agora gibi birçok yapı ve bina gezilebiliyor.

Afrodisias Antik Kenti ile ilgili detaylı yazımız için tıklayabilirsiniz.

Afrodisias Antik Kenti

Magnesia Antik Kenti

Aydın’ın Germencik ilçesine bağlı Magnesia Antik Kenti, tarihinin yanı sıra 30 bin kişilik stadyumuyla da görülmesi gereken bir nokta. Şehrin bir diğer adı da “Magnesia ad Maeandrum” yani “Menderes Kenarındaki Magnesia”.

Antik kentte Artemis Tapınağı, Artemis Sunağı, Çarşı Bazilikası, Propylon, Kutsal Agora, Tuvaletler, Meclis Binası, Tiyatro ve Stadyum kalıntıları görülebiliyor. Çok geniş bir alana yayılan şehirde kazılar hala devam ediyor.

Magnesia Antik Kenti ile ilgili detaylı yazımız için tıklayabilirsiniz.

Magnesia Antik Kenti

Miletos (Milet) Antik Kenti

Aydın’ın Didim ilçesine bağlı Milet (Miletos) Antik Kenti’ndeyiz. Burasının bir zamanlar büyük bir liman kenti olduğunu hayal etmek güç. Bugün kıyıdan kilometrelerce uzakta olsa da antik dönemde deniz bu kentin olduğu yere kadar geliyormuş ancak zamanla alüvyonlar denizi doldurmuş ve kentin denizle bağlantısı sadece Büyük Menderes Nehri ile sağlanır olmuş.

Zamanında deniz kıyısında olan antik kent, bugün Büyük Menderes deltasında bulunuyor. Bu yüzden, antik dönemde olduğu gibi bugün de sık sık sular altında kalabiliyor. Biz gezerken bazı noktalara ulaşmak epey zorlayıcı oldu. Şehirde görülecek yerler arasında Tiyatro, Liman, Delphinion, Hamam, Heroon gibi noktalar bulunuyor.

Milet Antik Kenti ile ilgili detaylı yazımız için tıklayabilirsiniz.

Milet Antik Kenti

Didyma Apollon Tapınağı

Didim’in içinde bulunan Didyma’ya antik kent dense de aslında bu alana ören yeri demek daha doğru. Çünkü burası kendi başına bir kent olmaktan ziyade Milet’ten (Miletos) çıkan kutsal yolun son bulduğu Apollon Tapınağı’nın bulunduğu bir kutsal alan.

Tek bir tapınak alanından oluştuğu için yaklaşık yarım saatte rahatlıkla gezilebilen Didyma ören yerinde özellikle oldukça iri sütun parçaları dikkat çekiyor. O dönemde ne kadar ihtişamlı bir yapı olduğunu hayal edince etkilenmemek elde değil.

Didyma Apollon Tapınağı ile ilgili detaylı yazımız için tıklayabilirsiniz.

Didyma Apollon Tapınağı

Priene Antik Kenti

Aydın’ın Söke ilçesine bağlı Priene Antik Kenti, Dilek Yarımadası’nın hemen doğusunda, Samsun Dağları’nın güney eteklerinde bulunuyor. Priene eski bir liman kenti olsa da sonradan Büyük Menderes‘in getirdiği alüvyonların denizi doldurmasıyla iç bölgede kalmış ve önemini yavaş yavaş yitirmiş. Bugün görülecek önemli noktaları arasında Athena Tapınağı, Agora, Tiyatro, Hamam gibi yapılar bulunuyor.

Priene Antik Kenti eğimli bir arazide bulunduğu için gezerken merdiven inip çıkmak gerekse de doğal yürüyüş yolları ile rahat geziliyor. Müzekart ile girilebilen ören yerinde bilgilendirme tabelaları oldukça detaylı, hatta yapıların asıl hallerinin çizimleri bile tabelalarda yer alıyor. Fakat pek çok yapı hala dağınık halde bulunduğundan gezmesi ve yapıların ayrıştırılmasının biraz zor olduğunu söylemeliyiz.

Priene Antik Kenti ile ilgili detaylı yazımız için tıklayabilirsiniz.

Priene Antik Kenti

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir