İstanbul’un Az Bilinen Müzeleri

İstanbul hem tarih hem de müzeler bakımından oldukça zengin, son yıllarda yeni müzeler ekleniyor ve önemli tarihi noktalar restore edilerek ziyarete açılıyor. Açılan bu yeni yerler ve tarihe ışık tutması bizi çok heyecanlandırıyor, hemen rotamıza ekliyoruz.

Bu yazımızda da İstanbul’un az bilinen müzelerinden oluşmuş bir Beyazıt rotası önereceğiz size. Bu rotada hem arkeoloji, hem Türk kültürü, hem de harika bir İstanbul manzarası yer alıyor. Hazırsanız başlayalım. 🙂

Beyazıt Kulesi Anıt Müzesi

Beyazıt gezimize İstanbul Üniversitesi Beyazıt kampüsünün içindeki Beyazıt Kulesi Anıt Müzesi ile başlıyoruz. Tarih boyunca çok sayıda yangına şahit olan İstanbul’da yangınları görebilmek ve kısa sürede yardım yollayabilmek için 1749’da inşa edilmiş. Kulenin kendisi de ahşaptan yapıldığı için 1774’te Cibali yangını ve diğer yangınlarda yok olmuş. 1828’de II. Mahmut tarafından taş olarak yaptırılmış.

Beyazıt Kulesi günümüze kadar yangın kulesi, boğazdaki giriş çıkışların kontrolü ve hava durumlarının paylaşımı gibi farklı amaçlara hizmet etmiş. Günümüzde de hala İstanbul’un uzak noktalarından bile görünür ve taşıdığı renkle hava durumunu bildirir.

Beyazıt Kulesi’nin tarihinin detaylarını ve “nasıl gidilir” sorusunun yanıtını yazımızda bulabilirsiniz.

İstanbul Üniversitesi Rıdvan Çelikel Arkeoloji Müzesi 

İlk sırayı 2019’da açılan İstanbul Üniversitesi Rıdvan Çelikel Arkeoloji Müzesi alıyor. Müzede, çağlar boyunca Anadolu’da var olarak topraklarımızın zenginliğini oluşturan uygarlıklardan kalanlar yer alıyor. Anadolu’da yapılan kazılar sırasında çıkarılan ve tarih öncesi dönemlere ışık tutan buluntular detaylı açıklamalar ile sergileniyor. Arkeolojiye ve tarihe meraklı herkes için gezmesi keyifli bir müze.

İstanbul Üniversitesi Rıdvan Çelikel Arkeoloji Müzesi, hafta içi 09:00 – 16:30 saatleri arasında siz de ziyaret edebilir. Ücretsiz ziyaret edilebilen müzenin ulaşımı da oldukça kolay. Tramvay ile Laleli durağında indikten sonra 1-2 dakikalık bir yürüyüşle ulaşabilirsiniz.

Müze hakkında daha fazla bilgiye aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.

II. Bayezid Türk Hamam Kültürü Müzesi

‘Beyazıt rotamızın üçüncü durağı Türk Hamam kültürünü derinlemesine inceleyebileceğiniz II. Bayezid Türk Hamam Kültürü Müzesi. II. Bayezid Hamamı İstanbul’daki en büyük yapıdaki hamamı olma özelliğini taşıyor. Antik dünyada olduğu gibi hamam, Osmanlı’da da sosyal yaşamın bir parçasıydı. Hamamlar hem kültürel hem mimari olarak öne çıkan, çok vakit geçirilen, pek çok geleneğe sahip noktalar. Müzede sergilenen eşyalar hamam yaşantısını gösterirken açıklamalar da hamam geleneklerini anlatıyor. Hamamın bölümleri içinde dolaşırken adeta bir labirentte hissediyorsunuz kendinizi. II. Bayezid Türk Hamam Kültürü Müzesi‘ne nasıl gidilir sorusunun yanıtı ve hamam kültürünün detayları için aşağıdaki yazımızı okuyabilirsiniz.

İstanbul Tarihi Alanları 1985’te UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ne alınmış. O listedeki bölgede bulunan bu müzeleri gezerken siz de İstanbul’un bilmediğiniz noktalarıyla tanışacaksınız.

II. Bayezid Türk Hamam Kültürü Müzesi‘nden sonra rotamızı Süleymaniye’ye çevirerek orada meşhur Kurufasülyecilerde karnımızı doyuruyoruz. Siz de isterseniz yemekten sonra Süleymaniye Camii’ni ziyaret edebilir, İstanbul manzarasıyla başladığınız günü yine İstanbul manzarası ile sonlandırabilirsiniz.