BALKAN TURUMUZUN 1. DURAĞI: KAVALA

Bi’ Gün Yine Yoldayız, uzun bir rota bizi bekliyor. Balkan turumuzun ilk durağı olan Kavala’ya gitmek için İstanbul’dan yola çıktık. Hem zamanımız olduğu için hem de Edirne’nin meşhur ciğer tavasından yiyebilmek için yolu 45 dakika uzatarak İpsala yerine Pazarkule sınır kapısını tercih ettik. Sınır kapısı gayet sakindi, 5 araç bekleyip işlemlerimizi toplam yarım saatte halledip Yunanistan’a giriş yaptık.

İPUCU: Yunanistan’da otobanlar gayet iyi ancak sık sık gişe var, bu yüzden yanınızda bozuk para bulundurmanızda fayda olacaktır.

Kavala nerede diye merak edenler için, Kavala, Thassos Adası’nın karşısında bulunan şirin bir Yunanistan sahil şehri, her yerde turunç ağaçları var. Milattan önce 7. yüzyılda yerleşimin başladığı şehir, Romalılar, Bizanslılar ve Osmanlıların hakimiyeti altında gelişmiş ve çok kültürlü geçmişinin de izlerini taşıyor.

Kavala’da Gezilecek Yerler

Kavala gezisi için sabah erkenden şehri dolaşmaya başlayıp Osmanlı döneminden kalma su kemerlerini, imaretleri, camileri izleyerek tepeye doğru ilerliyoruz.

Tepede Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın müze olarak kullanılan evi ve de büyük bir heykeli var. 19. yüzyılda Mısır Valisi olan Kavalalı Mehmet Ali Paşa Osmanlı’ya karşı isyan ettiği için burada pek seviliyor.

Kavala turu için yola devam edip minaresi artık olmayan Halil Bey Cami ve Panagia kilisesini de görerek şehrin kalesine doğru kısa bir yokuş çıkarak ilerliyoruz. Kaleye giriş 2 Euro. İçeride kale duvarlarının tepesine ve kuleye çıkabiliyorsunuz ve muhteşem Kavala manzarasını ayaklarınızın altında buluyorsunuz.

Kavala’yı gezmek için yarım gün yeterli. İsterseniz günün geri kalanını da alışverişe ve Kavala Kurabiyesi yemeye ya da bizim gibi denize girmeye ayırabilirsiniz. Biz 2 noktada denize girdik.

Birincisi Psatha beach. Burası stabilize yolu olan bir plaj. Sadece yazın aktif olan bir tesisi var, kabinler, tuvaletler mevcut. Biz sezon daha açılmadan gittiğimiz için kimse yoktu, rahat rahat yüzdük, deniz bizimdi. Su mükemmel ve berrak, başta soğuk geliyor ama alışınca da insan çıkmak istemiyor.

Gittiğimiz ikinci plaj Vrasidas beach. Datça yarımadası gibi bir yarımadanın en doğusunda. Yolu biraz bozuk ve uzun, tek arabalık stabilize yol. Burada da ufak bir tesis var ancak sezon açılmadığı için aktif değildi, sezonda bozuk yola rağmen epey kalabalık oluyormuş. Denizi güzel, sakin, berrak ve temiz. Kabin bulunmuyor ancak üzerinizi değiştirebileceğiniz derme çatma kulübeler mevcut.