
Limyra Antik Kenti
Demre’de Myra Antik Kenti’ni ve Noel Baba Kilisesi’ni gezdikten sonra Antalya merkeze doğru dönüş yoluna geçiyoruz. Ama Antalya o kadar zengin bir coğrafya ki, Antalya merkeze kadar pek çok antik kent bizi bekliyor. Bir sonraki noktamız Finike’deki Limyra Antik Kenti oluyor.
Myra Antik Kenti ve Noel Baba Kilisesi yazımızı şuradan okuyabilirsiniz.
Limyra Antik Kenti’ne Nasıl Gidilir?
Limyra Antik Kenti, Antalya’nın Finike ilçesinde Saklısu Mahallesi’nde Toçak Dağı sırtlarında yer alıyor. Kentin asıl gezilen bölümü karayolunun alt tarafında yer alıyor. Karayolunun üst tarafında da akrapol ve amfitiyatro bulunuyor. Karayolunun hemen üzerinde yer alan Limyra Antik Kenti’nin girişinde bir kulübe var. Bilet oradan alınıyor. MüzeKart burada geçerli değil.
Limyra’nın Tarihi ve Önemi
Likya Birliği’nin önemli kentlerinden biri olan Limyra, Roma kayıtlarında metropolis olarak biliniyor. Limyra’da bulunan kalıntılar en erken MÖ. 6.yüzyıla kadar tarihleniyor. Limyra, MÖ. 4. yüzyılın ikinci yarısında Kral Perikle döneminde bölgenin başkenti olmuş ve en iyi dönemini yaşamış. Doğu Roma zamanında da piskoposluk merkezi olmuş. MS. 8-9. yüzyıllardaki Arap akınları sırasında da terk edilmiş.

Lmyra Antik Kenti’nde Neler Bulunuyor?
Piskoposluk, Akropol ve kalıntıları bulunan kilise olmak üzere 3 kilisesi olduğu biliniyor. Akropol, yukarıda bir iç kaleden ve aşağıda da başka bir kaleden oluşuyor. Bugün gezilebilen aşağı kalede sur, sarnıçlar, Bizans Kilisesi ve Perikle Heroonu, Ptolemaion denen anıtsal yapı ve sütunlu Roma yolunun kalıntıları bulunuyor. Limyra Antik Kenti’nin, 2. yüzyıldaki depremlerin ardından, 10. yüzyıldan sonra suların yükselmesiyle de terk edildiği düşünülüyor. Zaten antik kenti gezerken ortasından akan dere ve onun zeminindeki kalıntılar dikkati çekiyor. Kilise kalıntıları ve dere boyunca uzanan Roma yolu suyun altında rahatlıklar görünüyor.

Limyra’da Kilise Batığı Limyra’da Nehir Altında Kalan Roma Yolu
Limyra Antik Kenti, henüz çok düzenli bir yapıya sahip değil, çok ziyaretçisi de yok. Çok geniş alana yayılmış antik kentin ortasından yol geçiyor. Bu yolun bir tarafında antik kentin gezilebilen aşağı bölümü, yolun diğer tarafında da tiyatrosu bulunuyor. Onların haricinde de, yamaçların kenarlarında kaya mezarları bulunuyor. Belli ki oradaki köyün içinde açığa çıkmayı bekleyen daha çok kalıntı var. Günlük işlerini halletmek isteyen yerel halkı ve otlayan hayvanları da gezi alanında görmek mümkün.

Limyra’da Deneysel Arkeoloji

Limyra’da bir de deneysel arkeoloji çalışması yer alıyor. Bu çalışmada çivi, vida veya yapıştırıcı kullanılmadan bir kulübe inşa edilmiş. Andron denen bu çalışmada uygulanan inşa tekniğinin, yüzyıllar öncesinin tekniği olduğu düşünülüyormuş ve uygulamasının nasıl olduğu inceleniyormuş.
Limyra Amfitiyatrosu
Alt bölümdeki gezi alanının karşısında da 20 bin kişilik amfitiyatro bulunuyor. Yapısal olarak Antik Yunan dönemine olduğu düşünülen amfitiyatronun MÖ 2. ya da 1. yüzyılda yapıldığı düşünülüyor. MS. 2. yüzyılda büyük bir onarım geçirmiş. Tiyatronun arkasındaki alanda da kaya mezarları ve yamaç evler bulunuyor.

Antalya’nın Diğer Antik Kentlerini de okumak ister misiniz?