
Burdur Gezi Rehberi
Bi’ gün yine yoldayız ve bu defa rotamızı Burdur’a çeviriyoruz. Akdeniz Bölgesi’nde, Göller Yöresi’nde bulunan bu güzel ilimizin gezip görülecek belli başlı noktalarını keşfediyoruz.
Burdur’da görülecek yerler arasında popülerliğini her gün arttıran Salda Gölü’nün yanı sıra Kibyra ve Sagalassos Antik Kentleri, Susuz Kervansarayı, İncir Han ve İnsuyu Mağarası bulunuyor.
Salda Gölü
Burdur’un son zamanlarda en çok ziyaret edilen noktalarından biri Salda Gölü. Bir krater gölü olan Salda Gölü, aynı zamanda Türkiye’nin en derin göllerinden biri. Oldukça temiz suyu ve bembeyaz kumundan kaynaklanan aşırı turkuaz rengiyle Salda Gölü çok güzel manzaralar sunuyor. Bu turkuaz renk sebebiyle de “Türkiye’nin Maldivleri” ya da “Saldivler” diye adlandıranlar da var.

“Salda Gölü’nün rengi nereden geliyor?”, “Salda Gölü’ne nasıl gidilir?”, “Salda Gölü’nde yüzülür mü?”, “Salda Gölü’nde kamp yapılır mı?”, “Salda Gölü’nde hangi canlılar yaşıyor?” gibi soru ve bilgiler için Salda Gölü yazımızı inceleyebilirsiniz.
Kibyra Antik Kenti
Burdur’un Gölhisar ovasına kurulmuş olan 2300 yıllık Kibyra Antik Kenti de son zamanlarda adını duyuran ören yerlerinden biri. Kibyra Antik Kenti, bizi hem büyüklüğüyle etkiliyor hem de Anadolu’daki tek Medusa Mozaiği örneğini barındırmasıyla gönülleri cezbediyor.
Kibyra kenti, MÖ 4. yüzyılda Helenistik dönemden başlayıp, Roma İmparatorluğu dönemi ve Geç Antik Çağ’a kadar uzanan bir tarihe sahip. Şu an kent içerisinde bulunan mimari yapıların tümü Roma İmparatorluk dönemine ait.

Kibyra Antik Kenti’nin tarihi ve Kibyra Antik Kenti’ni gezmek hakkında daha çok bilgi almak için Kibyra Antik Kenti yazımızı inceleyebilirsiniz.
Sagalassos Antik Kenti
Sagalassos, Türkiye’de en iyi korunmuş antik kentlerden biri olarak karşımıza çıkıyor. Pek çok tepe üzerine kurulmuş bir Pisidya bölgesi antik kenti olan Sagalassos, Unesco Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alıyor.
Sagalassos, ulaşımı zor, korunaklı bir kent. Kurulduğu nokta denizden 1450-1630 metre yükseklikte, vadiler arasında sulak bir alanda bulunuyor. Hem sulak hem de korunaklı olması sebebiyle tarihte stratejik önemi olan bölgelerden biri olan Sagalassos, döneminin oldukça büyük kentleri arasında sayılırmış.
Sagalassos oldukça geniş ve birden çok tepeye yayılmış bir antik kent. Tepede olmasından dolayı da diğer antik kentlere kıyasla daha iyi korunmuş. Kazı çalışmalarının hala devam ettiği Sagalassos Antik Kenti’nde ileride daha çok eserin ayağa kaldırılacağı aşikar. Hali hazırda geniş bir alana yayılmış olan kenti gezmek için 1,5-2 saat ayırmanızı tavsiye ederiz.

Sagalassos Antik Kenti ve kentte görülecek noktalarla ilgili daha çok bilgi için Sagalassos Antik Kenti yazımızı inceleyebilirsiniz.
İnsuyu Mağarası
Burdur merkezine bağlı Çine Köyü’nde bulunan İnsuyu Mağarası, Türkiye’nin turizme açılan ilk mağaralarından biri. 1965 senesinden beri mağara turistik olarak ziyaret edilebiliyor. 600 metre derinliğe sahip mağaranın 330 metresi yürüyüş yollarıyla gezilebiliyor. Müzekart geçmeyen mağaraya giriş ücreti 10 TL, öğrenci ise 7 TL.
İPUCU: İçi yazın bile oldukça soğuk olan mağaraya girerken üzerinize bir şeyler almayı ihmal etmeyin.
Jeolojik olarak kalkerlerden meydana gelen mağarada binlerce yıl boyunca kalkerlerin suyla birleşmesi sonucu sarkıtlar ve dikitler oluşmuş. Mağaranın içinde karbonatlı maden suyundan oluşan 9 göl bulunsa da bugün maalesef göllerde su kalmamış.
Aydınlatmaların sarkıt ve dikitlere zarar verdiği anlaşılınca 2016 yılında ziyarete kapatılan mağarada aydınlatma ve yürüyüş yolları yeniden düzenlenmiş ve 2018’de tekrar ziyarete açılmış.
Susuz Kervansarayı (Susuz Han)
Burdur’un Bucak ilçesinin Susuz Köyü’ndeki Susuz Han, yani Susuz Kervansarayı, Selçuklu mimarisinin, özellikle de han kapısı süslemelerinin tipik bir örneği.

Doğu – Batı ticaret yolu üzerine inşa edilen hanlardan biri olan Susuz Han, 13. yüzyılda, Selçuklu Sultanı 2. Gıyaseddin Keyhüsrev zamanında yapılmış. Bugün Susuz Han’ın sadece kapalı kısmı görünüyor. Bu yapının çatı, kubbe ve iç kısımları da 2008 senesinde restorasyon görmüş.
Hanın avlusunun olduğu anlaşılan batı cephesinde yapılan kazılarda da Bizans döneminden Osmanlı dönemine kadar birçok buluntuya rastlanmış. Bu da hanın olduğu noktada eskiden beri yerleşim olduğunu ve hanın Selçuklu dönemi sonrası da kullanıldığını gösteriyormuş.
Susuz Han’ın İçi
Bugün Susuz Han’ın sadece dört duvarı, estetik kapısı ve iç kısmındaki sütunlar görünse de mimarisi bizi oldukça etkiledi. Hele yanınızda güzel sesli bir arkadaşınız varsa iç akustiğini deneyimlemek de ayrı bir keyif olacaktır.
İncir Han
Ticaret yolu üzerinde yapılmış bir başka tarihi han da Burdur’un Bucak ilçesi, İncirdere Köyü’ndeki İncir Han. Oldukça yıkıntı durumunda bulunan hanın kapısı biz gittiğimizde maalesef kapalı olduğu için içini göremedik, ancak dış kısmını ve Selçuklu mimarisiyle yapılmış kapısını inceleyebildik.

Selçuklu Sultanı 2. Gıyaseddin Keyhüsrev döneminde 13. yüzyılda tamamlanan han, avlusuyla birlikte dikdörtgen bir planda inşa edilmiş. Avlu kısmından geriye pek bir şey kalmamış, kapalı kısmının da çatısı tahrip olmuş.

Hanın en iyi korunmuş ve estetik kısmı ise Selçuklu tipi kabartmalı kapısı. Kapının üst kısmındaki nişi istiridye kabuğu formunda ve girişin üstünde bulunan kitabeyi koruyor. Bu kitabede hanın 1238-1239 yıllarında 2. Gıyaseddin Keyhüsrev tarafından yaptırıldığı yazıyor. Kapının iki yanında ise aslan kabartmaları seçilebiliyor. Arkasında güneş sembollü bu aslan şeklinin de yine Sultan 2. Gıyaseddin Keyhüsrev’in armasından geldiği düşünülüyor.